Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Malatya'da yürütülen yıkım ve enkaz kaldırma işlemleri sırasında solunabilir havadaki toz ve partikül madde miktarlarında belirgin bir artış gözlendi. Yapılan hava kalitesi ölçümleri özellikle asbest içeren bölgelerde havada bulunan lifli toz oranının Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) belirlediği sınır değerlerinin çok daha üzerinde olduğunu ortaya koydu.
Enkaz kaldırma ve yıkım işlemleri sırasında havada yükselen tozlar hem yapı malzemeleri hem de potansiyel olarak zararlı maddeleri kapsıyor. Asbest, bu süreçte en büyük tehlike arz eden maddelerden biri olarak öne çıkıyor. Asbest liflerinin solunması solunum yolu hastalıklarına ve kansere yol açabileceği için büyük bir sağlık riski oluşturuyor.
İnönü Üniversitesi “Tehlikeli Seviyeye Ulaştı”
İnönü Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından yapılan detaylı çalışma, deprem bölgesindeki hava kirliliği ve özellikle asbestin sağlık üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi. Araştırmada yıkım ve enkaz kaldırma faaliyetlerinin yoğun olarak devam ettiği bölgelerde havada bulunan partikül maddelerin ve asbestin ciddi sağlık riskleri oluşturduğuna dikkat çekildi.
Partikül Seviyesi 2019’dan Beri Sınırı Aştı
Malatya'da meydana gelen deprem sonrası hava kirliliği seviyelerinin önemli ölçüde arttığına dikkat çeken bilim insanları, partikül madde oranlarının 2019 yılında belirlenen sınır değerleri aştığını belirtti. Deprem sonrası yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiği bölgelerde hava kalitesinin ciddi şekilde bozulduğu gözlemlendi.
Özellikle bina yıkımı ve enkaz alanlarında, havadaki partikül ve lifli toz düzeyleri ciddi sağlık riskleri oluşturuyor. Yapılan ölçümler, aktif bina yıkım alanlarında lifli toz konsantrasyonunun 0.004 ile 0.01 lif/cm arasında değiştiğini ortaya koydu.
