Yusuf KURŞUN - Türk Dil Bilimci (Türkolog)
En başlardan başlamak lazım bu konuya. Eğitimin lokomotifi diyeceğimiz okullar; her ilde il öğrenci sayısının %10 kadar öğrenciyi kapsayan bir haldeydi. Bu yüzdelik o ilin en seçkin (zeka olarak) çocuklarını bir araya getiren yatılı kısmı da olan son derece etkin bir eğitim sistemiydi. (En azından diğer sistem öğrencilerine nazaran.) Bu sistemi devlet koruma altına altı puan dilimleri ile korudu. Hatta şunu söyleyebilirim ki: Ülkemizde şehit ve gazi çocukları adres gözetmeksizin her okulda okuma hakkına sahiptir. Sadece proje okulları bundan muaftır. Gerçekten bakanlık bu okullar aracılığı ile ülkenin gelecek neslini koruma altına almış; bu çocukları devletin yapısına entegre etmişti.
Biz bu bilinçle çocuklarımızı gerek fen liselerinde gerek sosyal bilimler liselerinde gerekse diğer isimler altındaki proje okullarında eğitmek ve lisans öncesi gerekli donanımı sağlamak için elimizden geleni kadromuzda bulunan öğretmen arkadaşlarla sağlamaya çalıştık. Elimizdeki kadro sınırlı şekildeydi. Öğretmen ihtiyacı başlarda okul müdürünün teklifi il müdürünün onayı ile oluyordu. Genelde okul müdürü kimi isterse il müdürü çok da karışmıyordu. (Sonrasında olacak başarısızlığa bahane olmak istemiyordu.) Gel zaman git zaman işler değişti. İlçelerde çalışan bir kısım öğretmen siyasi çevreleri kullanarak proje okullarında olmak istedi. Çünkü yıllarca merkeze gelemeyecek öğretmenler proje okullarına teklif ile gelmeye başladılar. Buna ne geldiği okul müdürü ne de il müdürü mani olamadı .Aslında çokta adil olmayan sadece okul müdürünün ve il müdürünün tavsiyesi ile gelen öğretmenler artık siyasilerin tavsiyesi ile gelmeye başladı. Yüksek siyasi irade buraya da elini attı. Sonrasında atanan bir kısım öğretmen özellikle de sayısal öğretmenleri ağlayarak sınıflardan çıktı. Çünkü çocuklar seçilmiş özel öğrenciler olup ; ülkenin cevherleriydi ve alanına hâkim olmayanı hemen anlıyor ve gerekeni yapıyordu. Sonrasında bu öğretmen arkadaşlar başka okullara kaçmanın bir şekilde yolunu buluyor ve gidiyorlardı. Hatta bu okulları basamak olarak kullanan meslektaşlarımız vardı.
Hal bu iken sınırlı sayıdaki alanında iyi öğretmenle yol yürümek kolay değildi. Bazen görevlendirme öğretmenle takviye almak bile gerekiyordu. Neden bu kadar öğretmen çabası diyebilirsiniz. Kadronuz ne ise onla devam edin işte diyebilirsiniz. Haklısınız ancak evlatlarımız o kadar kıymetli ki anlatamam size. Bu çocuklar devletin okulunda olmalı diye uykuları kaçan kaç tane meslektaşımı bilirim ben. Bu üstün çocuklar özel okulların hep gözünde ve izlenmekte. Şimdi size özel okulların çalışma sistemini anlatacağım. Bazı özel okul sahibi arkadaşlar kızacaklar ama gerçek bu.
Özel okullar LGS sınavından sonra proje okuluna yerleşen çocuklara indirim yaparlar; ancak bu indirimler devasa boyutta değildir. Özellikle yerleşen çocuklara yaparlar ki oradan gelsinler ve o okulun kontenjanı eksilsin. Böylece başka çocuk 1 yahut 2 puanla oraya gidemesin ve kendine gelsin diye. Tabi bu onların kar etme mantığı. Sonra beklerler 11 sınıfın ikinci dönemi saldırmaya başlarlar proje okullarına. Orada bir pazar vardır. Devlet okulunda kıymetli öğretmenler o çocukları parlatmıştır. Özel okulların lüks binaları sizi aldatmasın arkasında inanılmaz bir kölelik sistemi vardır. Bir öğretmeni haftada 60 saat derse sokar asgari ücretin biraz fazlası ile. Soluğun kesilmesi neymiş özel okulda çalışında öğrenin. Evet 11. Sınıftaki çocukları ortak yapılan deneme sınavlarında bulurlar. Biz saklarız çocukları deneme sınavlarını okulumuza özel yaparız; pat bir yazı il müdürlüğü ortak deneme yapacak şu tarihte eksizsiz katılım olacak. Katılımdaki aksaklıktan okul idaresi sorumlu olacak ve soruşturma konusu yapılacak diye. Kaçacak yer yok sınav yapılır; cevap anahtarında ilginçtir ki öğrencinin adı TC si ve telefonu istenir. Okul numarasına çok da gerek yoktur. Ertesi yıl sistem üzerinden en iyi öğrencilerin özel okullara naklini onaylamakla geçer idarecinin günü. Sınav olduktan sonra özel okullar güzel binalarına çarşaf gibi liste asarlar görenler maşallah der. Tıp fakülteleri mühendislikler daha neler neler. Ancak emin olun hiçbir özel okul, kazananlarının çoğunu 9 sınıftan almamıştır. Ya 11 sınıfın ikinci dönemi yahut 12 sınıfta. Hatta bir toplantı da daire başkanına dedim ki Efendim:” Biz Fen Liseleri özel okullara 11 ve 12 sınıf talebesi yetiştirmek için mi varız. Cevap “Gayret sizden tevhit Allah’tan” oldu.
Buna rağmen proje okulları bu ülkenin geleceğidir. Milli Eğitim bünyesinde bu ayrıcalıklı okullar şimdi ülke gündeminde yer almakta. Muhalif kanallar öğretmen kıyımı diyor; İktidar kendini anlatamıyor. Mesele şu; oraya atanan öğretmen arkadaşlardan bir kısmı sınavla atanmıştır. Onlara kimsenin diyecek bir şeyi yok; ancak çoğu da yine referansla atanmıştır ki bu gerçekten bir sıkıntıdır. Yıllarca bazı öğretmenleri bu okullarda yatırdık. Alanında yetersiz olan öğretmeni başka okula gönderemedik yerine öğretmen alamadık çünkü normu doldurmuştu. Atama iste git dedik buranın pansiyon nöbeti var ek dersi iyi merkezi okul diye gitmedi. Velhasıl sistemde sıkıntı vardı. Ancak bu sıkıntı böyle de aşılmamalıydı. Şu an hem öğrenci hem idareci hem öğretmen mağdur halde. Peki çözüm nedir? Eleştirdik anlattık gelelim çözüm önerilerine;
1-Her ilin öğrenci sayısının %10 kadar kontenjanla proje okulu açılmalı. Son 5 yılda bu yok sayıldı. Sadece benim şehrim Malatya da ilçelerde %25 ile bile proje okuluna giren öğrenci var.
2-Proje okuluna öğrenci alımı ile alakalı nasıl LGS puanı gibi bir uygulama varsa öğretmenler içinde aynı uygulama olmalı. 3- Sınav takvimi belirlenmeli belirli bir yıl çalışma şartı konulmalı ve alanında sınava tabi tutulmalıdır.
4-Sınavda alınacak öğretmenler yurtdışı sınavında olduğu gibi alınacak öğretmen kadar sınav başarı puanına bakılıp mülakata çağırılmalıdır.
5- Mülakat sırasında akademik başarılarına göre ek puan verilmelidir.
6-Bu şekilde proje okuluna atanan öğretmene belli bir süre başka okula yahut kuruma atanamama şartı da mutlaka getirilmelidir.
Son olarak proje okullarını özel okullardan korumak adına; proje okulunu tercih eden ve kazanan bir öğrencinin en az 2 yıl nakil hakkını kapatalım. (Mücbir sebep hariç.) Böylece okullarımızın sınıf mevcutlarını eksiltmemiş oluruz hem de vereceğimiz iki yıllık eğitimle veliler ve çocuklar özel okula ihtiyaç olmadığını kavramış olurlar.
Proje okullarının son hali özel okullara yarayacak. Öğrenci öğretmenim gitti diye özel okulların kucağına itilecek. Öğretmen arkadaşlar özel derslere kurs merkezlerine gidecek ve yanında ilk olarak kendi öğrencilerini oralara sürükleyecek. Veli ekonominin şu zor zamanlarında daha da eriyecek.